Bölgemizde jeopolitik fırsatların oluşmaya başladığı bir dönemde ve 2025’e merhaba dediğimiz saatlerde Esnafın Sesi Platformunda ilk yazımı hazırlamak için klavye başındayım. Ülkemiz ve ilgili sektörler için katma değer üretecek bir esnaf platformu fikrini heyecan ve cesaretle hayata geçiren kıymetli platform ekibini tebrik ediyor, yeni yılın esnafımıza, ülkemize ve tüm dünyaya barış, istikrar ve refah getirmesini temenni ediyorum.
Dünyada ilk turizm faaliyeti 1841 yılında İngiltere’de Thomas Cook tarafından 570 kişilik bir grubun bir festivale götürülmesiyle başlamıştır. İlk resort otel ise İber yarımadasında (İspanya) kurulmuştur.
Dünya’da eşine az rastlanacak kadar doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri olan ülkemizde turizm faaliyetleri maalesef çok geç gelişmeye başlamıştır. Anadolu toprakları ilk çağlardan itibaren gezginlerin uğrak mekânı olmasına karşın, Osmanlı topraklarında gerçek manada ilk turizm faaliyeti 1863 yılında açılan Sergi-i Osmani etkinliğine Avusturya’dan turistlerin gelmesiyle başlamıştır. Aynı yıllarda İstanbul’dan da yurt dışına turistler gitmeye başlamıştır.
Bacasız sanayi diye anılan turizm, ülkeye doğrudan döviz girişi sağlayarak dış ticaret dengesini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Zira turizmden elde edilen bu gelirler, petrol ve doğalgaz gibi önemli enerji kaynakları olmayan ülkemiz için hayatidir. Ayrıca turizmin, artan ekonomik etkisi ile inşaat, ulaşım, ticaret başta olmak üzere 35 farklı sektörü harekete geçirir. Bu özelliğiyle turizm, küçük ve orta ölçekli esnafların adeta can damarıdır.
Cumhuriyet döneminde özellikle 1980 sonrası Antalya’ya uygulanan turizm yatırım teşvikleri ile yüzlerce yıldızlı otel ve tesis yapılmıştır. Bu sürecin meyveleri 90’lı yıllarda toplanmaya başlanmış ve yıllık 10 milyon turiste ulaşılmış olsa da turizmin altın çağı 2000’li yıllardır. Bazı yıllar terör, savaş ve ekonomik krizler nedeniyle düşüşler yaşanmış olsa da 2023 yılında ülkemize gelen turist sayısı 56 milyonu aşarak tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Aynı yıl turist başına düşen günlük harcama miktarı 99 dolar ve toplam yıllık gelir 54,3 milyar dolardır. Burada şunu da belirtmek gerekir ki; ülkemize gelen turistlerin kişi başına harcama miktarı yüksek değildir. Ülkemiz ekonomisi için önemli bir sektör olan turizm gelirlerinin ihracata oranı ortalama %15’ler civarındadır.
Günümüz Dünyasında en çok turist çeken ülke 87 milyon turist ile Fransa, turizmden en çok gelir elde eden ülke ise 210 milyar dolar ile ABD’dir. Türkiye gelen nüfus sayısına göre Avrupa’da ilk 5’te, Dünyada ise ilk 10’lardadır. Her ne kadar turist başına harcama düşük olsa da bu büyük bir başarıdır. Türkiye’ye gelen turistlerin çoğu Rusya ve başta Almanya olmak üzere Avrupa’dan gelmektedir. 2025 yılında rekabet edeceğimiz ülkeler her zamanki gibi Mısır, Fas, Tunus, İtalya, Fransa ve İspanya’dır. 2025 yılı turizm sezonda Türkiye’nin turizmde yüksek rakamlara ulaşması beklenmektedir.
Pandemi nedeniyle 2020 ve 2021 kayıp yıllardır. 2022’de toparlanma kendini belli etti. 2023 yılında turizm geliri yüzde 17'lik artışla 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 56,7 milyon ziyaretçi, 99 dolar dolar kişi başı gecelik gelir, 54,3 milyar dolar toplam gelirle 2023, turizmde rekor yıl oldu. 2024 yılında ilk 9 aylık veriler bu yılın da verimli geçtiğini göstermektedir.
Uluslararası ilişkilerdeki riskler ürkek bir yapıya sahip turist davranışlarını çok çabuk etkilemektedir. Bu açıdan ülkemizin AB ile olan ilişkilerinin sağlıklı olması ayrıca diğer ülkelerle bölgesel ortaklıkların kurulması önem taşımaktadır.
Türkiye turizminin daha da iyiye gitmesi için başta Çin ve Uzakdoğu olmak üzere farklı kıtalardan ve ülkelerden turist çekebilmesi önemlidir. Ayrıca; deniz turizminin yanında kayak, dağ, sağlık, kongre turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerinin desteklenmesi, kıyılara hapsolmuş turizm faaliyetlerin iç ve doğu bölgelere doğru yayabilmesi ve turizm sezonunu iki üç aylık yaz döneminden 12 aya genişletebilmesi gerekmektedir. İyi bir planlama ve uygulama ile Dünya sıralamasında ilk 5’i zorlaması mümkündür.
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları, yazarların kişisel görüş ve düşüncelerini yansıtmaktadır. Bu yazılar, site yönetiminin resmi görüşlerini veya duruşunu temsil etmez. Yazıların içeriğinden yalnızca yazarlar sorumlu olup, hukuki veya ahlaki yükümlülükler yazarlara aittir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Nurullah KILINÇ
Bacasız Sanayi
Dr. Nurullah KILINÇ; Akademisyen - Yazar
Bölgemizde jeopolitik fırsatların oluşmaya başladığı bir dönemde ve 2025’e merhaba dediğimiz saatlerde Esnafın Sesi Platformunda ilk yazımı hazırlamak için klavye başındayım. Ülkemiz ve ilgili sektörler için katma değer üretecek bir esnaf platformu fikrini heyecan ve cesaretle hayata geçiren kıymetli platform ekibini tebrik ediyor, yeni yılın esnafımıza, ülkemize ve tüm dünyaya barış, istikrar ve refah getirmesini temenni ediyorum.
Dünyada ilk turizm faaliyeti 1841 yılında İngiltere’de Thomas Cook tarafından 570 kişilik bir grubun bir festivale götürülmesiyle başlamıştır. İlk resort otel ise İber yarımadasında (İspanya) kurulmuştur.
Dünya’da eşine az rastlanacak kadar doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri olan ülkemizde turizm faaliyetleri maalesef çok geç gelişmeye başlamıştır. Anadolu toprakları ilk çağlardan itibaren gezginlerin uğrak mekânı olmasına karşın, Osmanlı topraklarında gerçek manada ilk turizm faaliyeti 1863 yılında açılan Sergi-i Osmani etkinliğine Avusturya’dan turistlerin gelmesiyle başlamıştır. Aynı yıllarda İstanbul’dan da yurt dışına turistler gitmeye başlamıştır.
Bacasız sanayi diye anılan turizm, ülkeye doğrudan döviz girişi sağlayarak dış ticaret dengesini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Zira turizmden elde edilen bu gelirler, petrol ve doğalgaz gibi önemli enerji kaynakları olmayan ülkemiz için hayatidir. Ayrıca turizmin, artan ekonomik etkisi ile inşaat, ulaşım, ticaret başta olmak üzere 35 farklı sektörü harekete geçirir. Bu özelliğiyle turizm, küçük ve orta ölçekli esnafların adeta can damarıdır.
Cumhuriyet döneminde özellikle 1980 sonrası Antalya’ya uygulanan turizm yatırım teşvikleri ile yüzlerce yıldızlı otel ve tesis yapılmıştır. Bu sürecin meyveleri 90’lı yıllarda toplanmaya başlanmış ve yıllık 10 milyon turiste ulaşılmış olsa da turizmin altın çağı 2000’li yıllardır. Bazı yıllar terör, savaş ve ekonomik krizler nedeniyle düşüşler yaşanmış olsa da 2023 yılında ülkemize gelen turist sayısı 56 milyonu aşarak tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Aynı yıl turist başına düşen günlük harcama miktarı 99 dolar ve toplam yıllık gelir 54,3 milyar dolardır. Burada şunu da belirtmek gerekir ki; ülkemize gelen turistlerin kişi başına harcama miktarı yüksek değildir. Ülkemiz ekonomisi için önemli bir sektör olan turizm gelirlerinin ihracata oranı ortalama %15’ler civarındadır.
Günümüz Dünyasında en çok turist çeken ülke 87 milyon turist ile Fransa, turizmden en çok gelir elde eden ülke ise 210 milyar dolar ile ABD’dir. Türkiye gelen nüfus sayısına göre Avrupa’da ilk 5’te, Dünyada ise ilk 10’lardadır. Her ne kadar turist başına harcama düşük olsa da bu büyük bir başarıdır. Türkiye’ye gelen turistlerin çoğu Rusya ve başta Almanya olmak üzere Avrupa’dan gelmektedir. 2025 yılında rekabet edeceğimiz ülkeler her zamanki gibi Mısır, Fas, Tunus, İtalya, Fransa ve İspanya’dır. 2025 yılı turizm sezonda Türkiye’nin turizmde yüksek rakamlara ulaşması beklenmektedir.
Pandemi nedeniyle 2020 ve 2021 kayıp yıllardır. 2022’de toparlanma kendini belli etti. 2023 yılında turizm geliri yüzde 17'lik artışla 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 56,7 milyon ziyaretçi, 99 dolar dolar kişi başı gecelik gelir, 54,3 milyar dolar toplam gelirle 2023, turizmde rekor yıl oldu. 2024 yılında ilk 9 aylık veriler bu yılın da verimli geçtiğini göstermektedir.
Uluslararası ilişkilerdeki riskler ürkek bir yapıya sahip turist davranışlarını çok çabuk etkilemektedir. Bu açıdan ülkemizin AB ile olan ilişkilerinin sağlıklı olması ayrıca diğer ülkelerle bölgesel ortaklıkların kurulması önem taşımaktadır.
Türkiye turizminin daha da iyiye gitmesi için başta Çin ve Uzakdoğu olmak üzere farklı kıtalardan ve ülkelerden turist çekebilmesi önemlidir. Ayrıca; deniz turizminin yanında kayak, dağ, sağlık, kongre turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerinin desteklenmesi, kıyılara hapsolmuş turizm faaliyetlerin iç ve doğu bölgelere doğru yayabilmesi ve turizm sezonunu iki üç aylık yaz döneminden 12 aya genişletebilmesi gerekmektedir. İyi bir planlama ve uygulama ile Dünya sıralamasında ilk 5’i zorlaması mümkündür.
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği ile...
...
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları, yazarların kişisel görüş ve düşüncelerini yansıtmaktadır. Bu yazılar, site yönetiminin resmi görüşlerini veya duruşunu temsil etmez. Yazıların içeriğinden yalnızca yazarlar sorumlu olup, hukuki veya ahlaki yükümlülükler yazarlara aittir.