Yılbaşında Taksici Olmak
Hani yılbaşı gecesi denince aklımıza gelir ya, ışıl ışıl sokaklar, havada kar kokusu, aile ve dostlarla birlikte insanın içini ısıtan o yeni yıl heyecanı, taze umutlar… O geceyi bir şenlik havasında yaşar insanların çoğu.
Ama bir de o gece boyunca direksiyon başında olan taksi şoförleri vardır ki sokakların sessiz kahramanlarıdır onlar, gecenin gündüzü, her acil duruma koşturan cankurtaranlardır onlar.
“Abi, Sapanca’ya geçelim mi?”
Taksici abimiz, bir yandan kaloriferi açıp camları silerken bir yandan da “Bu yılbaşı da her sene gibi kalabalık olacak galiba” diye geçirir içinden. Ve bilir ki direksiyon başında sadece araba değil, aynı zamanda dert de taşır. Yolcularından kimisi aşk acısını anlatır ona, kimisi hayat pahalılığını, geçim derdini. Hele yılbaşında o koltuklar, insanlık tarihinin kısa özetini dinlemek için mükemmel bir sahnedir.
Bir müşteri gelir, “Abi, hızlı git, yılbaşı çekilişini kaçıracağım!” diye bağırır. Bir diğeri “Şöyle sakin bir müzik açar mısın? Hayat ne kadar da kısa be!” der. Peki ya, o gece biraz fazla içmiş olanlar? İşte onlar gecenin ana renkleri. “Abi, seni seviyorum be, iyi ki varsın” diye şoförün omzuna dokunanı mı dersin, “Dünyayı neden böyle berbat yaptık abi?” diye ağlayanı mı?
Taksicilik, yılbaşı gecesi bir başka boyuta geçer. Trafik sıkışır, korna sesleri yükselir ama direksiyon başındaki şoför, sabır küpü gibi bekler. Eline simitle çayını alıp çalışmaya devam eder. Çünkü bilinir ki o gece, herkes eğlenirken birileri de onların eve güvenle gitmesini sağlamalıdır.
“Abi, bu sene nasıl geçti?”
Taksici abilerimizin hepsi adeta birer hayat filozofu. Hele yılbaşı gecesi, o kısa yolculuklar sırasında hayatın tüm derslerini verip bırakırlar. “Geçti gitti işte, takılma fazla,” der biri. Diğeri, “Bu dünya yalan, esas olan insanın gönlünü hoş tutması,” diye ekler.
Direksiyon başında olmak, sadece araba sürmek değildir. İnsanların hikâyelerine şahit olmaktır, bir gece yarısı onların gönlüne dokunmaktır. Yılbaşı gecesi, taksici olmak başlı başına bir deneyimdir. Herkesin sevdikleriyle gülüp eğlendiği bir anda, birileri sokakları ev gibi benimser, o otomobili sarı, sıcak bir yuvaya çevirir.
Yeni yılda, ışıl ışıl bir sokakta, taksicinizin arka koltuğuna oturduğunuzda bir an durup ona teşekkür edin. Çünkü onlar, sadece sizi bir yerden bir yere götürmekle kalmıyor; bir gecede yüzlerce hikâye biriktiriyor. Bu hikâyelerle sabahın ilk ışıklarında hâlâ umutla yaşamaya devam ediyorlar.
Hadi, yeni yılda, yılbaşı gecesinin emekçi esnafları tüm taksici abilerimize bir alkış gönderelim. Şoför kabini küçük olabilir ama onların yürekleri hep kocamandır.
Bu vesile ile şu hatırlatmayı da yapalım;
O gece sadece direksiyon başındaki şoför değil, sokaklarda olan herkes dikkatli olmalı. Canlar en kıymetlisi. TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in dediği gibi, “Trafikte her zaman dikkatli olmalıyız. Özel günlerde, trafik yoğunluğu ve insanların dikkatsizliği kazalara sebep olabilir. Eğer alkol aldıysanız, kendi aracınızı kullanmak yerine taksi duraklarından faydalanabilir ya da toplu taşıma araçlarını tercih edebilirsiniz. Böylece kazalara karşı önlem almış olursunuz.”